11
Mart 2022
20
Eylül 2020
20
Mayıs 2018
01
Nisan 2014
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/499
Karar Numarası: 2014/10928
Karar Tarihi: 01.04.2014
FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESBİTİ İLE DAVACININ İŞE İADESİ İŞVERENİN İŞÇİYİ İŞE BAŞLATMAMASI HALİNDE 8 AYLIK BRÜT ÜCRETİ TUTARINDA TAZMİNATIN VE BOŞTA GEÇEN SÜRELERE İLİŞKİN 4 AYLIK ÜCRETİN DAVALIDAN TAHSİLİ İSTEMİ
2012 YILI VE ÖNCESİNDE GERÇEKLEŞEN OLAYLAR NEDENİ İLE İŞİN NORMAL İŞLEYİŞİNİN BOZULDUĞU İŞ YERİNDEKİ UYUMUN OLUMSUZ ETKİLEDİĞİ VE BU NEDENLERLE İŞ İLİŞKİSİNİN DEVAMININ BEKLENEMEYECEĞİ KABUL ETMENİN MÜMKÜN OLMADIĞI
MAKUL SÜRE GEÇTİKTEN SONRA BELİRTİLEN NEDENLERLE YAPILAN FESHİN GEÇERSİZ OLDUĞU
ÖZETİ: Dosya kapsamında yer alan uyarı ve kınama cezaları ise 2012 yılı ve öncesine ait olup, davacının 2012 yılında farklı tarihlerde toplam 10 günlük sağlık raporu aldığı anlaşılmıştır. 2012 yılı ve öncesinde gerçekleşen olaylar nedeni ile işin normal işleyişinin bozulduğunu, iş yerindeki uyumun olumsuz etkilediğini ve bu nedenlerle iş ilişkisinin devamının beklenemeyeceğini kabul etmek mümkün değildir. Makul süre geçtikten sonra belirtilen nedenlerle yapılan feshin geçersiz olduğu gözetilmeksizin, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili; davacının, 22/02/2010 tarihinden itibaren davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, davalı tarafından 18/04/2013 tarihinde iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, davacının işyerindeki kötü çalışma koşulları nedeniyle %46 oranında özürlü durumuna geldiğini, fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmediğini, %46 engelli olmasına rağmen 10 günlük rapor alması da gerekçe göstererek iş akdine son verildiğini, bu nedenlerle feshin geçersizliğinin tesbiti ile davacının işe iadesine, işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın ve boşta geçen sürelere ilişkin 4 aylık ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili; davacının işinde gerekli özeni göstermediğini, değişik rahatsızlıklarını gerekçe göstererek sık sık viziteye çıktığını, iş akdinin en son çare olarak geçerli nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece; davacının çalıştığı süre boyunca sürekli olarak rapor aldığı ve viziteye çıktığı, söz konusu durumun görevin aksamasına neden olduğu, ayrıca davacının çeşitli tarihlerde kınama ve uyarı cezaları da aldığı dikkate alındığında davalı işverenin iş akdini fesihte geçerli nedeni bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ç) Temyiz:
Karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
D) Gerekçe:
Davacı işçinin iş akdi 18.04.2013 tarihli fesih bildirimine göre, çalışmalarından verim alınamaması, ödevli olduğu görevlerde aksaklık ve olumsuzluklara sebep olduğu, iş arkadaşlarının performanslarını aksi yönde etkilediği, 2012 yılı içerisinde 10 gün rapor kullanarak işlerin aksamasına ve işgücü planlamasının olumsuz etkilenmesine sebebiyet verdiği gerekçeleri ile İş Kanunu'nun 17. ve devamı maddeleri uyarınca feshedilmiştir.
Davacının iş akdi 18.04.2013 tarihinde feshedilmiştir. Dosya kapsamında yer alan uyarı ve kınama cezaları ise 2012 yılı ve öncesine ait olup, davacının 2012 yılında farklı tarihlerde toplam 10 günlük sağlık raporu aldığı anlaşılmıştır. 2012 yılı ve öncesinde gerçekleşen olaylar nedeni ile işin normal işleyişinin bozulduğunu, iş yerindeki uyumun olumsuz etkilediğini ve bu nedenlerle iş ilişkisinin devamının beklenemeyeceğini kabul etmek mümkün değildir. Makul süre geçtikten sonra belirtilen nedenlerle yapılan feshin geçersiz olduğu gözetilmeksizin, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
E) Sonuç: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE, davacının işe başlatılması halinde bu ücret ve alacakların ödenen ihbar ve kıdem tazminatından mahsubuna,
5. Peşin alınan harcın mahsubu ile kalan harcın davalıdan tahsiline,
6. Davacının yapmış olduğu 228.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,- TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 01.04.2014 gününde, oybirliği ile, karar verildi.
11
Kasım 2004
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2004/9972
Karar Numarası: 2004/25680
Karar Tarihi: 11.11.2004
İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI
MİKTAR İÇEREN İBRANAMENİN MAKBUZ HÜKMÜNDE OLMASI
ÖZETİ: Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasın göre, kıdem, ihbar tazminatı ve diğer işçilik haklarına ilişkin olarak, bu alacaklar tek tek açıkça gösterilmek suretiyle düzenlenen ve aksi kanıtlanmayan ibranameler geçerli sayılmaktadır. Dosyada mevcut, 11.6.2003 tarihli ibranamede, davacı ihbar ve kıdem tazminatı olarak belirlenen tutarı aldığını kabul etmiştir. Başkaca bir belge, bilgi kanıtı olmadığı takdirde bu ibranameye göre kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirse de; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalının Bölge Çalışma Müfettişinin teftişi sırasındaki kabulüne göre davacıya bu alacaklar için ödenen miktar 700.000.000 TL.dir. Davalının bu kabulü karşısında, anılan ibranamenin makbuz niteliğinde kabulü ile bu miktarın davacının alacaklarından mahsubu ile bakiye miktarın tahsiline karar verilmelidir.
Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasın göre, kıdem, ihbar tazminatı ve diğer işçilik haklarına ilişkin olarak, bu alacaklar tek tek açıkça gösterilmek suretiyle düzenlenen ve aksi kanıtlanmayan ibranameler geçerli sayılmaktadır. Dosyada mevcut, 11.6.2003 tarihli ibranamede, davacı ihbar ve kıdem tazminatı olarak belirlenen tutarı aldığını kabul etmiştir. Başkaca bir belge, bilgi kanıtı olmadığı takdirde bu ibranameye göre kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirse de; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalının Bölge Çalışma Müfettişinin teftişi sırasındaki kabulüne göre davacıya bu alacaklar için ödenen miktar 700.000.000 TL.dir. Davalının bu kabulü karşısında, anılan ibranamenin makbuz niteliğinde kabulü ile bu miktarın davacının alacaklarından mahsubu ile bakiye miktarın tahsiline karar verilmelidir. Yazılı şekilde kıdem ve ihbar tazminatının tamamının hüküm altına alınması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
12
Haziran 2003
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2003/4285
Karar Numarası: 2003/6218
Karar Tarihi: 12.06.2003
İŞÇİ ALACAKLARI
RÜÇHANLI ALACAK
HACZE İŞTİRAK
ÖZETİ: İşçi kıdem ve ihbar tazminat ile iflastan geriye doğru bir yıllık işçi alacakları iflas tarihinde rüçhanlı olup, birinci sırada işlem görür. İlk haciz kamu idaresi tarafından konulmuş ise bu hacze iştirak mümkün değildir.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, borçluya ait menkul malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili idareye pay ayrılmadığını, 6183 Sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mercii Hakimliğince, işçi kıdem ve ihbar tazminatı alacağının İİK.nun 206. maddesi uyarınca birinci sırada olduğu, aynı maddede 5. sırada kabul edilen vergi alacağına karşı önceliği bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bedeli paylaşıma konu menkul mallar davacı Vergi Dairesi tarafından 11.3.1999 tarihinde haczedilmiştir. Davalılar işçi alacakları için 18.3.1999 tarihinde ihtiyati haciz uygulanmış ve bu ihtiyati hacizler daha sonra kesin hacze dönüşmüştür. İşçi kıdem ve ihbar tazminat ile iflastan geriye doğru bir yıllık işçi alacakları iflas tarihinde rüçhanlı olup, İİK. nun 206.maddesi uyarınca birinci sırada işlem görür. Hacze iştirak hali 6183 Sayılı Yasanın 21/1, İİK. nun 100 ve 101.maddelerinde düzenlenmiştir. İlk haciz kamu idaresi tarafından konulmuş ise bu hacze iştirak mümkün değildir. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 12.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.